turkuseli.com

Hozan Serhat - Çüka Sere Dare Kürtçe Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

Hozan Serhat - Çüka Sere Dare Kürtçe Sözleri


Hey lê çûka serê darê   – ( Hey ağaç üstündeki kuş )
Te xwe daye vê qomtarê   – ( Gelmişsin dağ eteğine )

Çi digerî vê buharê   – ( Ne ararsın bu baharda )
Te li ku wenda kirye yarê   – ( Nerede kaybettin yarini )

Çi digerî li wan milan   – ( Ne ararsın bu tarafta )
Tu dixwînî wek bilbilan   – ( Bülbüller gibi ötersin )

Dil jê girtî êşê dilan   – ( Gönlüne vurmuş gönül sancısı )
Te li ku wenda kirye yarê   – ( Nerede kaybettin yarini )

Wekî kurka li ser çûkan   – ( Civcivlerin üstündeki anaç gibi )
Wek dayika ser sêvîkan   – ( Yetimler üstündeki ana gibi )

Mihacir bû li ber tirkan   – ( Muhacir oldun Türklerin karşısında )
Te li ku wenda kirye yarê   – ( Nerede kaybettin yarini )

Penaber bû li ber romiyan   – ( Mülteci oldun Türklerin karşısında )
Te li ku wenda kirye yarê   – ( Nerede kaybettin yarini )

Biger belkî tu bibînî   – ( Ara belki bulursun )
Êşê dilan jê bistîne   – ( Gönlündeki sancıyı dindirirsin )

Navê yara min Sultan e   – ( Yarimin adı Sultan’dır )
Kulîlkan deşt û çiya ne   – ( Dağların ve ovaların çiçeğidir )

Çi digerî vê buharê   – ( Ne ararsın bu baharda )
Te li ku wenda kirye yarê   – ( Nerede kaybettin yarini )

Hey lê çûka serê darê   – ( Hey ağaç üstündeki kuş )
Te xwe daye vê qomtarê   – ( Gelmişsin dağ eteğine )

Hozan Serhad, babası Ağrı’da memur iken, 24 Temmuz 1970 yılında dünyaya gelir. Bir yaşındayken babasını kaybeder. Ailesi ile Patnos’a giden sanatçı, liseye kadar olan okulu Patnos’ta bitirir. Daha çocukken müziğe başlayan Serhad’ı halk daha çok Med Tv’den tanır. Bazen ulusal koro içindeki duruşu ve okunuşuyla, bazen sazının teliyle bir oluşuyla… Ve en çok da “Hewlêr” parçasıyla…
Yıl 1985-86’ları bulduğundan kaset yapmak için İstanbul’un yolunu tutar. Sonrası; albüm çalışmaları, başarısızlıklar, ekonomik zorluklar, Patnos’a dönüş olur… Ama müzik hayatı durmaz. Yıl 1988’i bulduğunda İzmir Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Bölümü sınavında 1800 kişi arasında ikinci olur ve müzik hayatı için yeni bir dönem başlar. Tar enstrümanını çalmayı öğrenir, aynı zamanda kaval, gitar, bağlama, klavye çalmaya başlar. Ve özgürlük mücadelesiyle bu sürede tanışır, “Batmane Batmane” parçasıyla başlar Kürtçe eserler üzerine çalışmaya.
Evlenir, ama süreç giderek kızışmış, kendisi de bu kızgınlık içinde hamlıktan çıkar, pişer, yanar ve kendini dağlarda bulur.
Serhad, Haftanin’e, oradan Mahsun Korkmaz Akademisi’ne geçer, müzik çalışmaları için Avrupa’da kültür-sanat faaliyetleri için Hünerkom’a gönderilir. Böylece 4 yıl sürecek bir Kültür maratonu da başlamış olur.
Halk Serhad’ı bu süreçte tanır. O gecelerde sazıyla, televizyon programlarından yankılanan sesiyle tanır. Hewlêr parçasından tanınır, “Ax Kurdistan” der, “Ağrı’nın isyan kızı”nı yazar, “Şêr şêr e”yi dillendirir.
Kürt kültürüne, müziğine sahip çıkmayı esas alan, “Eski parçalarımızı çıkaralım, okuyalım, geleceğe aktaralım, bunlar kaybolmasın” diyen, klasik parçaları modern müzikle buluşturmaya çalışan Serhad, 1996 yılından Avrupa’dan tekrar Kürdistan dağlarına döner; Zap’ta birkaç ay kaldıktan sonra, Hewlêr’de bulunan Mezopotamya Kültür Merkezi’ne gider. Kürdistan’ın güneyinde hemen her yerinde gecelere, morallere katılır. Behdinan ve Süleymaniye’de canlı ve dinamik tarz ve temposuyla faaliyetlerini aralıksız devam ettir. Süleymaniye’de Güzel Sanatlar Akademisi Orkestrası’nın dikkatini çeker ve ilk kez bu orkestrada bir tamburvana (sazcıya) yer verilir. Ancak daha sonra Süleymaniye’de YNK’nin saldırıları sonucu Serhad Süleymaniye’den ayrılır.
Kürtçe’nın Kürmanci, Zazaki ve Sorani lehçelerinde parçalar okur. Albüm çıkarır, albümü elden ele dolaşır, artık onun sesi “Hewlêr” ismini verdiği albümüyle tanınır. O kendi dağlarında sazıyla, sözüyle, arkasında bıraktığı mirasıyla unutulmazlar arasında yerini alır.

Yukarı Git

Sosyal Medya'da Paylaş

Facebook Twitter Google Pinterest Whatsapp Email