Ağıt/türkünün Arguvan varyantının öyküsünü Eymir köyünden emekli öğretmen Hüseyin Sayın şöyle anlatır.(1) Olay, 1952 senesi Temmuz ayı, ekin biçme mevsiminde olmuştur. Olayın yeri, Arguvan’a bağlı 11 kilometre uzaklıktaki Kızık köyüdür. Kızık ve çevre köylerde Kurban Bayramı’ndan bir gün önce/Arife günü akşamı, halk söyleşiyle “Arifeyi Kovalama/Bayram karşılama eğlentisi yapılır. Bu nedenle kırma tüfekle havaya ateş edenler, tabanca sıkanlar olur. Aynı gün akşam olayda yaşamını yitiren kişi ekin biçmeden gelip, köyün çeşmesinin yanındaki evin duvarına yaslanmıştır. O sırada Hüsgülü ve Hıdır Hocanın ellerinde tabanca bulunmaktadır. Hüsgülü tabancayı ateşleyemeyince Hoca elinden tabancayı alır, ağzını yere tutarak ateş etmek ister. Tabancada kalan mermi ateş alır ve duvara yaslanmış olan yorgun Hıdır’ın (Aligüttüğün Hıdır) sol tarafından/kalbinden içeri girer kurşun. Bir süre sonra da orada ölür. Otopsi yapılır ve kurşun çıkarılır. Olaydan sonra orada bir kırgınlık başlar. Meseleyi kapatmak için Hıdır Hocanın kızını, vefat eden Hıdır’ın oğlu Mustafa’ya verirler. Ortalık yumuşar ve mesele böylece kapanır. Çevrenin tanınmış halk şairlerinden Eymirli Âşık Bektaş Kaymaz bu olay ve çevredeki benzeri olaylardan esinlenerek ağıt yakıp söylemiştir.