Arap Reşo, Urfa Bey kapısı mahallesinden Arap Halil’in oğludur. O dönemde yetişen gözü pek bir gençti. Fransızların Urfa’yı işgal ettiği sıralarda Fransızlara karşı çok büyük mücadele veren Arap Reşo, aynı zamanda kaysılardan kör Asnan (İsmail) isminde çok sevdiği arkadaşı ile haksızlıklara karşı verdiği mücadele ile tanınır. Arap Reşo`nun Açıksu civarında Cabır adında meşhur bir bahçesi vardı. Bu bahçe, içerisinden geçen çayı ve çeşitli meyve ağaçları ile halk arasında ün yapmıştı.
Bahçenin bitişiğindeki arazi Şeyhanlar aşiretinden Hacı Şeyho’nun du. Arap Reşo’nun küçükbaş hayvanları Hacı Şeyho’nun tarlasına girerdi, bu yüzden de aralarında zaman zaman tartışmalar olsa da küskünlükleri uzun sürmezdi. Arap Reşo bir gün Ali Saip ismindeki çok sevdiği arkadaşını Cabır’a davet eder. Ali Saip’de Fransızlara karşı büyük mücadele vermiş bilgili ve kültürlü bir kişiydi.
Arap Reşo ile Ali Saip yemeklerini yedikten sonra, Ali Saip içki içmeye başlar O sırada Arap Reşo’nun hayvanları Hacı Şeyho’nun tarlasına girer. Hacı Şeyho “hayvanlarınız yine bizim tarlaya girmiş ne olacak bu halimiz” diye haber gönderince, Arap Reşo durumu görüşmek üzere Hacı Şeyho’nun evine gider. Arap Reşo dönmekte gecikince, onu merak eden Ali Saip de Arap Reşo’nun peşinden Hacı Şeyho’ nun evine gider. Hacı Şeyho oğulları ile birlikte aynı evde yaşamaktadır. Ali Saip, Arap Reşo ile Hacı Şeyho’nun tartıştığını görünce, içkinin tesiri ile Hacı Şeyho’ ya hakaret etmeye başlar. Hacı Şeyho, Ali Saip’e, Arap Reşo’nun misafiri olduğu için tepki göstermez. Arap Reşo, Ali Saip’in hakaretlerine engel olmaya çalışsa da Ali Saip Hacı Şeyho’ya hakaret etmeye devam eder. Bunun üzerine Hacı Şeyho’nun oğlu dayanamaz ve silahını çekerek Ali Saip’i orda öldürür.
Hacı Şeyho kızarak, “oğlum ne yaptın elin adamını öldürdün” der. Arap Reşo arkadaşı Ali Saip’in öldüğünü görünce Hacı Şeyho ve oğluna müdahale etmeye çalışır ancak Hacı Şeyho da silahını çekerek Arap Reşo’ya ateş eder, orada onu öldürür ve yakalanmamak için kaçarlar. Günlerden pazardır halk bu olayı duyunca Cabır’a gelir ve herkes cenazesini alır defneder. Hacı Şeyho ve Arap Reşo aileleri bu olaydan sonra birbirleriyle düşman olurlar. Defalarca köye baskın yapılmasına rağmen Hacı Şeyho ve oğlu yakalanamazlar.
Arap Reşo öldürüldüğü sırada çocuklarının en büyüğü olan Mehmet babasının öldürülmesinden sonra çok üzülür, kimse ile pek görüşmez. Mehmet’in çok dürüst ve mert olduğu herkes tarafından söylenir. Aradan bir yıl geçtikten sonra Babasının intikamını almak için Hacı Şeyho’nun bir oğlunu öldürür ve yakalanmamak için dağa çıkar. Dağda yedi yıl kalır, dağda olduğu bu zaman zarfında yedi-sekiz kişiyi öldürdüğü söylenir.
Hükümet kuvvetleri devamlı Mehmet’i arıyor ve bulmak için sürekli baskınlar yapıyorlardı. 1956–57 yıllarında Urfa valisi olarak, Kadri EROGAN görev yapmaktaydı. 1957 yılında Belediye Başkanı ise Hacı Tevfik SARAÇ’ tır.
Hacı Tevfik SARAÇ, Arap Reşo’nun kirvesiydi ve Mehmet’i çok severdi Bir çatışmada yaralanan Mehmet’i doktora götürmüş ve tedavi olmasını sağlamıştır. Mehmet’te Hacı Tevfik’i çok severdi. Mehmet’in Hacı Tevfik’ten bir miktar alacağı varmış, bir arkadaşı ile bir gece Hacı Tevfik’in evine gider ve Hacı Tevfik’ten alacağını ister. Hacı Tevfik yanında misafiri olduğu için “Başka zaman hallederiz” diye cevap verir. Hacı Tevfik’in yanındaki kişi ise “bu gecenin saatinde paramı istenir” deyince Mehmet ile bu kişi arasında tartışma çıkar. Hacı Tevfik tartışmayı yatıştırmak için bir dakika bekleyin deyip, bilinmeyen bir nedenle odasına gidip geri gelince, onlarda silahını aldığını sanırlar. Söylentiye göre Mehmet’in arkadaşı da silahını çeker ve ateş ederek Hacı Tevfik’i orda öldürür.
Hacı Tevfik Urfa halkı tarafından sevilen ve sayılan biriydi. Mehmet tarafından öldürüldüğünü sanan halk çok üzülür, ancak birçok kişi de Hacı Tevfik’i öldürenin Mehmet değil yanındaki arkadaşı olduğuna inanıyordu. Bunun üzerine Mehmet’i yakalamak için baskınların sayısı arttırılmıştır, fakat defalarca kuşatılmasına rağmen bir türlü yakalanamaz. O dönemde Elektrik düzenli olarak verilemediği için Hükümet yetkilileri tellal ve Bekçileri mahallelere göndererek şu ilanı yaptırırlar.”Kim Arap Reşo’nun oğlu Mehmet’in yerini bildirirse ona elli bin lira mükâfat vardır.” diye ilan edilir. Güvenlik güçleri tarafından Mehmet’in yakın arkadaşlarına yapılan baskı sonucu, Mehmet’in saklandığı yer öğrenilir. Vali Kadri EROĞAN nezaretinde Askeri kuvvetler Cabır yakınlarındaki gizlendiği mağaranın etrafını kuşatırlar. Mehmet bu kuşatma da elinden yaralanır ve yakalanır.(1958)
Mehmet iki yıl cezaevinde tek başına bir hücrede kalır ve yargılanma sonucu idama mahkûm edilir. 1960 yılında Adana’da idam edilir. “Cabır dağdan kuş geliyor” türküsü Arap Reşo’nun oğlu Mehmet’in üzerine söylenir. Bu türkü günümüzde de okunmaktadır.
Kaynak:
Urfa Türküleri ve Öyküleri
Necati Aydınlı
Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları
İstanbul 2008