Özgeçmiş (neşet Ertaş) Türkü Sözleri
bin dokuz yüz otuz sekiz cihana
kırşehir'in kırtıllar köyünde geldin dediler
babama muharrem,anama döne
dediysen atayı bildin dediler
dizinde sızıydı anamın derdi
tokacı saz yaptı elime verdi
yeni bitirmiştim üç ile dördü
baban gibi sazcı oldun dediler
o zaman babamdan öğrendim sazı
engin gönül ile hakk'a niyazı
o yaşımda yaktı bir ahu gözlü
mecnun gibi çölde kaldın dediler
zalim kader devranını dönderdi
tuttu bizi çiçekdağı’nın ibikli köyüne gönderdi
parmağıma ziller taktı dönderdi
oynadım meydanda köçek dediler
anam döne ibikli köyünde ölünce
beş tane öksüz yetim kalınca
beşimiz de hep perişan olunca
babamgile burdan göçek dediler
yürüdü göçümüz çiçekdağı’nın kesek köyüne doğru
bu halı görenin yanıyo bağrı
üç aylık çocuğun çekilmez kahrı
bunlara bir ana bulun dediler
elimizinen yozgat’ın kırıksoku köyüne vardık
bize ana yok mu diye sorduk
adı arzu derler bir ana bulduk
işte bu anadır buldun dediler
enküçük kardeşi kaybeyledik
onun için gizlice ağladık
üstelik babamı asker eyledik
yine öksüz yetim kaldın dediler
zalim kader tekmilimizi şaşırttı
habe verdi dalımıza deşirtti
yardım etti yerköy'üne göçürttü
biraz da burda kalın dediler
yerköy'ünden kırıkkale'ye geldik
babam saz çalarken biz cümbüş çaldık
kırşehir'e varınca kemanı çaldık
aferin arkadaş çaldın dediler
yarin aşkı ile arttı hep derdim
babamı bir yare dünür gönderdim
başlığı çok istemişler haberin aldım
istemiyo seni yarin dediler
kırşehir'de yedi sene kalınca
düğün düzgün hepsi bize gelince
ne yapsın çalgıcı arkadaşlar,yer daralınca
ankara'ya gider yolun dediler
geldim ankara'ya veysel'i buldum
epeyce eğleştim yanında kaldım
yüz lira verdi bir pamuk yatay aldım
ettiysen böyle buldun dediler
bir ev kiraladım münasip bir yerde
kaldık ağam kardaş hep kırşehir'de
bu aşk vurdu hançerini derinden
çaresin bulamazsan ölün dediler
yarin aşkı ile döndüm şaşkına
her zaman içerim yarin aşkına
canan acımaz mı garip dostuna
bunu da içeriye at dediler