Küçükten Görmedim Ana Kucağı Türkü Hikayesi


Ali Ercan, Kara Kaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri adlı kitabında "Mustafa Songur" isminde bir kişiden dinlediği bu türkünün hikayesini aynen şöyle anlatmaktadır:

"Bir buçuk asır evvelden beri Niğde`nin Dikilitaş, Ferhenk, Kavlaktepe, Badamderesi ve Çamardı köyleri arasından Ulu yol diye bir yol geçer. O tarihlerde Erzurum`dan hareket eden kervancı bu yolu takiben Suriye`ye kadar gider,Suriye`den kalkan bir kervancı ,İstanbul`a kadar yine bu yoldan geçermiş. Kervancıların dinlenme yeri ise Adana,Pozantı`yı geçtikten sonra Ferhenk köyünde,şimdiki içmecenin bulunduğu muhitte öz dedemin yaptırmış olduğu handa konaklarlarmış, veyahutta aynı muhite bir saat mesafede bulunan eski ismi Enehil, şimdiki ismi Dikilitaş olan köyde konaklarlarmış. O zamanda Kanlı Bulduruç diye anılan semtte her iki yönden gelen kervancı kış mevsiminde birkaç ölü verirlermiş. Şiddetli bir kış mevsiminde zengin iki kervancı kardeş,Suriye`den hareket ederek Bulduruc`a gelir ve orada şiddetli bir tipiye tutulurlar. Kardeşlerden biri tipide boğulur ve ölür. Kardeşini kaybeden diğer kervancı ölen kardeşinin üzerine kapanır ve bu türküyü yakar."


Kaynak:
ERCAN, Ali, Kara Kaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri, s.26,27, Niğde İl Basım
Evi, Niğde, 1965

Aktaran: Öğrt. Gör. Hakan Tatyüz